Poliüretan Sektörü Standartlarını Bekliyor

Dünyanın en büyük ikinci poliüretan sanayi fuarı Putech Eurasia 2019, sektörün önemli isimlerini panelde ağırladı.

 

Dünyanın en büyük ikinci poliüretan sanayi fuarı Putech Eurasia 2019 (6. Uluslararası Poliüretan Sanayi Fuarı) kapsamında poliüretan sektörünün önemli isimleri sektörün yeri, bugünü ve geleceğini konuştu. Poliüretan sektörünün standardidasyon ve regülasyonlar konusunda devletten beklentisini dile getiren poliüretanın önemli isimleri, sektörün geleceğinin birlikte çalışarak büyütmek olduğunun altını çizdi.

Poliüretan sektörlerinin önemli isimlerinin buluştuğu sektörün Türkiye’deki yeri, yenilikleri ve geleceğinin konuşulduğu panele, DOW Türkiye Poliüretan Sistem Evi Direktörü Levent Atmaca, Kimteks Poliüretan CEO’su Cavidan Karaca, Flokser Kimya İcra Kurulu Üyesi Dr. Başar Yıldız, Pürplast Genel Müdürü Mehmet Şişmanoğlu ve Avrupa Esnek Poliüretan Köpük Blok Üreticileri Derneği (EUROPUR) Başkanı Bart ten Brink konuşmacı olarak katıdı.

 

Türkiye esnek köpük poliüretanda Avrupa ikincisi

Dünyada toplam poliüretan pazarının 20-25 milyon ton, esnek köpük poliüretanın ise 8,5 milyon ton seviyelerinde olduğunu, 2021’e kadar sektörün %4 büyümesi öngörüldüğünü söyleyen Avrupa Esnek Poliüretan Köpük Blok Üreticileri Derneği (EUROPUR) Başkanı Bart ten Brink, dünyada Çin ile Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin büyüklükte aynı orana sahip olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Esnek köpük poliüretanda Türkiye, Avrupa’nın en büyük ikinci pazarı. İlk sırada Polonya var. 2018’de 142 bin ton üretimle güçlü rakipler olan Almanya, İtalya’yı üretim boyutunda geçti. Önümüzdeki dönemde dünya ve bölge için Türkiye çok önemli bir ülke olmaya devam edecek.”

 

Poliüretanda geri dönüşüm çok önemli ama birlikte çalışarak

Esnek poliüretanla yapılmış 40 milyon şiltenin her yıl atık hale geldiğine dikkat çeken Bart ten Brink, “Biz yeni geri dönüşüm metotları üretmek zorundayız. Mekanik geri dönüşüm yerine, yeniden dönüşüme gitmeliyiz. Kimyasal geri dönüşüm de çok önemli. Sektör kendi yeniliğini yapmalıdır. Türkiye’deki şirketler birlikte çalışmalıdır. Bu bir rekabet değil. Bu geleceği ne kadar desteklediğimiz ile alakalı bir durum. Türkiye kendi pazarını geliştirmeye çalışmalıdır. Lütfen sektör olarak yapacağımız çok basit birlikte çalışalım.” dedi.

Poliüretanda standart ve regülasyonlar bir an önce olmalı

Türkiye’nin polüretan ihracatının ilk 10 ayda 60 bin tonu bulduğunu söyleyen Kimteks Poliüretan CEO’su Cavidan Karaca, sektörün regülasyon ve standartları konusunda ihtiyacı olduğunu belirterek şöyle dedi: “Poliüretan pazarı büyüyor. Fiyat odaklılık sektörün geleceğini tehdit ediyor. Ayakkabı, terlik taban üreticilerinin sayısı artıyor. Türkiye ayakkabı konusunda da bir üretim üssü. Adet artarken, kullanılan birim fiyatlar azalıyor. Ucuzlatmaya yönelik beklentiler var. Ürünün kalitesinin bozulması ayakkabı pazarı için ciddi sıkıntı. Diğeri beyaz eşya önemli bir pazar. Enerji sınıfları için ciddi Arge beklentileri var. Ciddi bir maliyet baskısı var. Regülasyonların ve standartların olmaması nedeniyle panel poliüretan konusunda kalitede azalmalar görüyoruz. Standart panelden ekonomik panele gidiyor.”

 

Poliüretanda otomotiv sanayii için gelişmeye devam ettiğini belirten Cavidan Karaca, yerli üreticilerin pazarı %10-15 seviyelerinde olduğunu, buradaki geliştirmelerin devam ettiğini vurguladı.

 

Poliüretan farklı kelimelerle farklı cümleler oluşturmaya benziyor

Poliüretanın bileşenlerini farklı kelimeler gibi bir araya getirdiklerinde farklı cümleler oluşturabildiğini söyleyen Flokser Kimya İcra Kurulu Üyesi Dr. Başar Yıldız, Türkiye’deki poliüretan sektörünün araştırma - geliştirme konusundaki stratejilerini şöyle anlattı: “ARGE yerine Türkiye’de ÜRGE yapıyoruz. Üreticiler olarak müşteri taleplerine hızlı cevap verme ya da bizim içinde olmadığımız yeni bir uygulamaya ürün vermeye çalışıyoruz. Sektör olarak bir kaç eksiğimiz var. Biri yetişmiş insan kaynağına çok fazla sahip olmamamız. Meslek Lisesi ile anlaşıp bir laboratuvar kurduk. Eğitimler veriyoruz ve lisedeki arkadaşlar da bizimle çalışabiliyor. İTÜ’de de bir laboratuvar kurmaya çalışıyoruz. Böylece uzun vadeli projelerimize bir çözüm bulmayı amaçlıyoruz. Bizim ARGE olarak bir eksiğimiz de, kollektif çalışmaya çok yatkın değiliz. Okullarda münazara eğitimi vermemiz lazım. Çok tartışamıyoruz. Avrupa’da rakipler bile birlikte ARGE yapıyor. Gidecek çok yolumuz var.”

 

Hafifletme, yanmazlık, sürdürülebilirlik poliüretanın ana odağı

Türkiye’de poliüretandan yeni ürünler geliştirmesi konusunda çalışmaların olduğunu belirten Dr. Başar Yıldız şöyle devam etti: “ARGE’nin çıktısı patenttir. Türkiye’de patent sayısı artmadığı sürece, ne yazık ki realistik yaklaşım olmaz. Elimizden geldiğince Türkiye’de patent üretmemiz lazım. Son 10 yıllık patentleri inceledik. Dünyada belli başlı konular çalışılıyor. Hafifletme, yanmazlık, sürdürebilirlik ve geri dönüşüm. Biz de bunlara odaklanmalıyız.”

 

 

Maliyet rekabetinden, değer oluşturmaya odaklanmalıyız

ARGE çalışmalarını değer zincirindeki paydaşlarla yaparak başarılı olunabileceğini söyleyen DOW Türkiye Poliüretan Sistem Evi Direktörü Levent Atmaca, “Sektörün pozitif yönde genişlemesini poliüretanın kimyasının avantajlarını korumakla sürdürebiliriz. Poliüretan gerçekten çok önemli bir plastik. Çok önemli özellikleri var. Bunu koruyabilirsek; örneğin, çok iyi bir izolasyon malzemesi olmasından çıkartıp, sadece kaplama ürünü haline getirirsek bu sektörü kaybederiz. Poliüretanı itibarsızlaştıracak tüm gelişmelerden kaçınmamız gerekiyor. Maliyet rekabetinden çıkıp, değer oluşturmaya doğru ilerlememiz lazım.” şeklinde konuştu.

Elektrikli araçlarla birlikte poliüretanın geleceği parlak

Türkiye’nin otomotivde son iki yılı düşüşle kapattığının altını çizen Pürplast Genel Müdürü Mehmet Şişmanoğlu, sektördeki gerilemeyi fiyat odaklı yaklaşımlar yerine yenilikçi yaklaşımlarla hep birlikte aşacaklarını söyledi.

Otomotiv sektöründeki değişimle birlikte poliüretanın artan öneminden bahseden Mehmet Şişmanoğlu şöyle devam etti: “Otomotiv sektöründe elektrikli araç dediğinizde iki önemli kriter var; biri ağırlık, biri ses. Ses en önemli konu. Bir örnek vermek gerekirse, biz şu anda emniyet kemerlerindeki sesi takip edip onu giderici ürünler üretiyoruz. Hal böyle olunca poliüretanın önemi gittikçe artıyor. Bugün araçlarda poliüretan ağırlığında 25-26 kilolardayız. Poliüretan olmayan parçalar, ağırlık avantajıyla poliüretanla tanışıyor. 2025 yılında piyasadaki 100 arabanın 75’i hibrit ve elektrikli araçlar olacağı öngörülüyor. Dolayısıyla bu bilgiler ışığında poliüretanın geleceği de parlak görünüyor.”

Yorumlar

Yorum Yaz

Değerlendirme yapınız 1-5 arası!

Bizden haberdar olmak ister misiniz?

ALTIN ÜYELİK 1

Copyright , Her hakkı saklidır. plastikpazari 2016