Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl 20’ncisi düzenlenen ve T.C. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ana konuşmacı olduğu Uluslararası İş Forumu IBF’in sonuç bildirgesi açıklandı.
22 ülkeden işadamları dernekleri başkanlarından oluşan IBF Yönetim Kurulu (BOG) tarafından sunulan bildirgede inovasyon ekonomisinin rekabetçi dünyasında, ülkelerin diğer ülkelere göre üstünlük sağlayabilmesinin, ancak teknolojinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi ile birlikte girişimcilik ekosisteminin de eş zamanlı olarak oluşturulması ile mümkün olacağı üzerinde duruldu.
20. IBF Sonuç Bildirgesi:
Forumun ana teması olan ‘‘İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi’’ açısından aşağıdaki hususlar üzerinde kapsamlı bir görüş birliği oluşmuştur:
20. IBF’te neler konuşuldu?
Yılda bir kere yapılan kongre ve beraberindeki ticari faaliyetlerle bir araya gelinen uluslararası iş platformunun 20’cisi 16. MÜSİAD EXPO ile eş zamanlı olarak 10 Kasım 2016 tarihinde WOW Hotel’de gerçekleşti. Bu yılki konusu “İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım ekosistemi” olan IBF kapsamında düzenlenen oturumlara, yerli ve yabancı iş dünyası temsilcileri katıldı. Üç farklı oturumun gerçekleştiği forumda, konuşmacılar birer sunum gerçekleştirdi ve katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
“Nasıl Yatırım Alır ve İşinizi Nasıl Büyütürsünüz?” konusunun masaya yatırıldığı ilk oturumda, Malezyalı Matrade’ın CEO’su Dato’ Dzulkifli MAHMUD, konuşmasında dikkat çekici bir noktaya değindi: “Piyasada artık kadınların da yeri olduğunu biliyoruz. Kadınlarla bir arada çalışmalı ve işlerimizi birlikte geliştirmeliyiz. “
Borsa İstanbul Araştırma ve İş Geliştirme Yöneticisi Doç. Dr. Recep BİLDİK, “ekonomide önemli yer tutuyorlar” dediği KOBi’ler için daha fazla fırsat oluşturulması gerektiğini belirtti. Türkiye’de öz sermaye kültürünün gelişmesinin önemine vurgu yapan Bildik, şöyle devam etti:
“Türkiye’de sermayeye baktığımız zaman Gayrimenkul, altın, döviz ya da mevduat görüyoruz. Bunu daha farklı kanallara yönlendirmeliyiz. Bu anlamda örneğin İslami finansı geliştirmemiz lazım.”
“Aklınıza bir fikir geliyor, bunu dünyaya pazarlıyorsunuz”
Katılımcıların çarpıcı örnekler ve tespitler sunduğu “Teknolojinin Ticarileştirilmesi ve Pazar Başarısı” başlıklı 2’inci oturumda söz alan Japon Nihon Nano Technology şirketinin CEO’su Prof. Sherif A. El-Safty, Japonya’nın teknoloji ve teknolojiyi pazarlama noktasında anlayışına dikkat çekti. Safty şunları söyledi:
“Japonya’da esas olan, bir teknolojiye nasıl sahip olduğunuzdur; bu bizim için öncelikli konu. Japonya’da özellikle enerji ve sağlık konuları çok önemli. Onun için ağırlıklı olarak bu konularda kullanılmak üzere nano teknoloji geliştiriliyor. Nano teknolojiyle harikalar oluşturuyoruz ve kimse bundan 20 yıl önce bu teknolojinin böyle bir devrim oluşturacağını hayal edemezdi. Aklınıza bir fikir geliyor, bunu geliştiriyorsunuz ve bu fikri dünyaya pazarlıyorsunuz; bu muhteşem bir şey. Bir fikrin ortaya çıkarak verimli olması için izlenmesi gereken doğru sıralama; bilim, teknoloji ve pazarlama olmalı.”
“Ar-Ge çok önemli ama yeterli değil”
“Ar-Ge’nin önemine vurgu yapan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet ÇELİK, bunun yeterli olmadığını belirterek devam etti:
“Ar-Ge yeterli değil, bilginin ticarete dönüştürülmesi gerekiyor. Yüksek katma değerli ürünleri geliştirmek ama diğer yandan da bu ürünleri pazarlayabilmek çok önemli. Ar-Ge çalışması yaparak teknolojiyi geliştiren ülkeler, lisans gelirlerinden dolayı, teknolojiyi üreten ülkelere göre daha fazla gelir elde ediyor. Sektörlerde artık üretim, maliyet kalemlerine bakmak yeterli olmuyor. Ekonomik kalkınmada yeni teknolojilerin önem kazanmasıyla birlikte, üniversitelerdeki çalışmaların sahaya aktarılması önem kazandı.”
“Girişimcilik ortaokuldan itibaren anlatılmalı”
“Girişimcilik ekosistemini nasıl inşa ederiz?” konulu 3’üncü oturumun konuşmacılardan olan T.C. Hazine Müsteşarı Osman Çelik, ekonomide büyümenin sağlanması için girişimciliğin önemine dikkat çekti. Çelik şunları kaydetti:
“Girişimcilik üç aşamada gelişiyor: yasal altyapı, teşvikler ve finansal destek. Biz de müsteşarlık olarak bu üç etkeni göz önünde bulundurarak gerekli çalışmaları yapıyoruz. Girişimciliğin gelişmesi için özgür düşüncenin geliştiği ortam sağlamak durumundayız. Üniversiteler bünyesindeki teknokentler, girişimcilerin bir araya geldiği ortamlar oluyor; fakat girişimciliğin üniversite öncesinde lise hatta ortaokulda gençlere anlatılması ve farkındalığın artırılması çok önemli. Bu kapsamda dersler buna göre düzenlenmeli diye düşünüyorum. Bunun yanında “girişimci dostu” yasal düzenlemeler yapılmamışsa bunlar haksız piyasa koşullarına ve yolsuzluklar da dâhil birçok adaletsizliğe yol açacaktır.
Girişimcilerin, finansal desteğe ulaşması için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. “Melek Yatırımcılar” projesi bunlardan biri. Girişim sermayesi de girişimciliği desteklemek için geliştirdiğimiz projelerden biri. Hazine müsteşarlığı, 2018 yılına kadar girişim sermayesi fonuna 500 milyon TL fon aktaracak.”
“Finansal okuryazarlık çok önemli”
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Borsa’nın girişimcilik üzerindeki etkilerini değerlendirdi:
“Borsa, girişim ekosisteminin gerçekleştirilmesi bakımından çok önemli. Biz “Finansal okuryazarlık” ve farkındalığın oluşmasına çok önem veriyoruz. Borsa olarak eğitim tarafında çeşitli çalışmalar yürütüyoruz, eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlere katılım bankaları ve diğer bankaları da katabilir miyiz bunun üzerinde çalışıyoruz. Girişimciler, sistemin herhangi bir noktasından bize ulaştıklarında onlara bütünleşik ve sade bir hizmet sunacağız önümüzdeki dönemde.
Biz yoğun bir şekilde ilk önce başlangıç noktasından hareketle sermaye piyasasının önünü açmak için çabalıyoruz; bu süreçte bankacılık sektörü de rakibimiz değil, iş ortağımız olmalı. Bunun da girişimcilik ekosistemine katkısı büyük olacaktır.”
“Finansal erişim, bir insan hakkıdır”
Girişimciliğe, Doğu ve Batı kültürlerinde farklı bakış açıları olduğunu söyleyen Islamic Banker Magazine Editörü Mushtak PARKER, şöyle devam etti:
“Girişimcilerin korunması konusu çok önemli. Örneğin Suudi Arabistan’da bir girişimci başarısız olursa, toplum tarafından dışlanırken Amerika’da ise ne kadar başarısız olunursa bu, başarıya giden yolda o kadar kazanım sayılıyor. Kamusal politikalarla desteklenerek girişimcilik finansmanı için yeni yollar bulunmalı. Girişimcinin finansal erişimi sağlanmalı; bu bir insan hakkı olarak düşünülmeli.”
“KOBİ’ler başarıyı dijital dönüşümle yakalar”
Forumda Girişimcilik Ekosistemini Nasıl İnşa Ederiz başlıklı oturumda KOBİ’lerle bir araya gelen Microsoft Türkiye Windows Grubu Yöneticisi Kadir Şener, “Microsoft olarak KOBİ’lerin başarıyı dijital dönüşümle yakalayacağına inanıyoruz” dedi. Şener sözlerine şöyle devam etti: “Dünya değişiyor. Bununla beraber endüstrinin birçok alanında da benzer bir değişim yaşanıyor. Endüstrinin birçok alanında da benzer bir değişim yaşanıyor. Bilişim sektörü de bu değişimin içinde yer alıyor. Bugün, 1955'te Fortune 500 listesindeki şirketlerin yalnızca yüzde 12’si hayatta. Elli sene önce, Fortune 500'de listelenen bir firmanın ömrü yaklaşık 75 yıldı. Şimdi ise bu rakam 15'ten az ve gittikçe azalıyor.”
Rekabetin arttığı, gittikçe karmaşıklaşan dünyada, KOBİ’ler kurumlarında inanılmaz işler başardıklarını belirten Kadir Şener şunları söyledi: “İnşa ediyorlar, geliştiriyorlar, gelişiyorlar. Aslında, endüstrimizin teknoloji takvimini biz değil onlar belirliyor. Türkiye ekonomisi için önemli bir değer oluşturan KOBİ’lerimizin dijital dönüşümünü önemsiyoruz. Türkiye’deki KOBİ’lerin teknoloji kullanımı ise yüzde 10 arttığında, 15 milyar USD ek gelir ve 360 bin yeni istihdam fırsatı çıkıyor. Türkiye’de teknolojiye yatırım yapan KOBİ’lerin %95′i verimlilik artışı yaşarken, %93′ü iş süreçlerindeki maliyetini düşürüyor.”
Yorumlar